Kutsal Kitap neden Tanrı’yı Baba olarak adlandırır?

Bu soru benim çok kafamı karıştırdı: Kutsal Kitap neden Tanrı’yı, ki tek Tanrı’dır, Baba olarak adlandırır? Bu isim ne anlama gelir? Fiziksel babalıktan mı bahsediliyor? Bu ifade Her Şeye Gücü Yeten Tanrı’nın tekliğiyle çelişir mi? Bırakalım bu soruyu Kutsal Kitap cevaplasın.

Birinci cevap: Baba kelimesi Başlangıç ya da Kaynak anlamına gelir.

“Yağmurun babası var mı? Çiy damlalarını kim yarattı? Buz kimin rahminden çıktı? Göklerden düşen kırağıyı kim doğurdu?” (Tevrat, Eyüp 38:28-29) Burada, baba kelimesinin anlamının yağmurun kaynağı ya da başlangıcı olduğunu görürüz. Burada fiziksel bir babalıktan bahsedilmez.

İkinci cevap: Baba kelimesi Yaratıcı anlamına gelir.

“Yine de Babamız sensin, ya RAB, biz kiliz, sen çömlekçisin. Hepimiz senin ellerinin eseriyiz.” (Tevrat, Yeşaya 64:8) Burada, baba kelimesinin bir çömlekçiyle –bir yaratıcı– ilişkilendirildiğini görürüz ve biz de O’nun elinin eseriyizdir. Burada da baba kelimesiyle fiziksel bir ilişkiden bahsedilmediğini görürüz.

Üçüncü cevap: Baba kelimesi Savunucu ya da Hami anlamına gelir.

“Kutsal konutundaki Tanrı, öksüzlerin babası, dul kadınların savunucusudur. Tanrı kimsesizlere ev verir, tutsakları özgürlüğe ve gönence kavuşturur, ama başkaldıranlar kurak yerde oturur.” (Zebur, Mezmurlar 68:5-6) Burada da baba kelimesinin öksüzlerin ve dul kadınların savunucusu ya da avukatı anlamında kullanıldığını görürüz. Yine fiziksel aile bağı söz konusu değildir.

Dördüncü cevap: Baba, sadakat ve hürmeti hak edendir.

“Her Şeye Egemen RAB, adını küçümseyen siz kâhinlere, ‘Oğul babasına, kul efendisine saygı gösterir’ diyor, ‘Eğer ben babaysam, hani bana saygınız? Eğer efendiysem, hani benden korkunuz?’…” (Tevrat, Malaki 1:6) Tanrı, babamız olarak benden bağlılık ve hürmet bekliyor; O’na insan liderler, kanunlar ve geleneklerden daha fazla saygı göstermemi istiyor. Burada da yine fiziksel bir doğum ilişkisinin belirtisi yok.

Beşinci cevap: Baba kelimesi bir eşitlik duygusu yaratır.

“Hepimizin babası bir değil mi? Bizi yaratan aynı Tanrı değil mi? Öyleyse neden atalarımızın yaptığı antlaşmayı bozarak herkes kardeşine ihanet ediyor?” (Tevrat, Malaki 2:10) Burada yazar Baba olan Tanrı’nın altında insanlar eşit olduğuna dikkat çeker. Her şey tek Yaratıcı tarafından yaratılmıştır, O’nun yarattıkları arasında hiçbir fark yoktur. Kutsal Kitap bunu ayrıca doğrular: “Babamız sensin. İbrahim bizi tanımasa da, İsrail bizi kabul etmese de, Babamız’sın, ya RAB, ezelden beri adın ‘Kurtarıcımız’dır.” (Tevrat, Yeşaya 63:16) İnsan eşitliği fiziksel ya da etnik çoğalmaya değil, Tanrı’yla ilişkimize bağlıdır. Burada da fiziksel doğumun belirtisi yoktur.

Kutsal Kitap, Tanrı’nın insana babalığı konusunda söylediği hiçbir sözde insana özgü bir kan bağından bahsetmez. Daha ziyade Tanrı’nın yaşamın kaynağı olduğunu belirtir –Yaratıcı, Tasarımcı ve Yaşam Veren; savunan ve koruyan, insandan daha fazla itaat edilmeyi hak eden ve bizi aramızda hiçbir fark olmaksızın eşit yaratan bir Tanrı. Yarattığı mükemmel eseri O’na tapınmaya çağıran böylesine babacan, sevgi dolu bir Tanrı tasviri ne kadar güzel.

Daha Fazla İçerik
Yargı
Türkçe