Kur’an’da Tanrı’dan Bir İşaret Olarak İncil

Kur’an’ı okuduğumuzda İncil’e yapılan açık ve dolaysız göndermelerle karşılaşırız. Ancak Kur’an, İncil’den bahsederken belli bir kalıp kullanır. Kur’an’da Kutsal Kitap’tan bahseden bütün ayetler şunlardır:

“O, sana [Ey Muhammed] Kitap’ı, önündekileri tasdikleyici olarak hak bir yoldan indirdi. Tevrat’ı ve İncil’i de indirmişti. Daha önce insanlara bir yol gösterici olarak Furkan’ı da indirdi. Şu bir gerçek ki, Allah’ın ayetlerini örtüp inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Ve Allah hem Azîz’dir hem intikam alıcı.” (Âli İmran Suresi 3:3-4)

“Ona kitabı, hikmeti, Tevrat’ı ve İncil’i öğretecek.” (Âli İmran Suresi 3:48)

“Ey Ehlikitap! İbrahim hakkında neden çekişiyorsunuz? Tevrat da İncil de ondan sonra indirildi. Hâlâ aklınızı işletmeyecek misiniz?” (Âli İmran Suresi 3:65)

“Ardından, o peygamberlerin izleri üzere Meryem oğlu İsa’yı gönderdik. Tevrat’tan yanında bulunanı doğruluyordu. Ona İncil’i verdik. Hidayet ve ışık vardı onda. Tevrat’tan yanında olanı tasdikleyici idi. Doğruya ve güzele kılavuzdu, takvaya sarılanlara bir öğüt.” (Mâide Suresi 5:46)

“Eğer onlar Tevrat’ı, İncil’i [yasayı] ve kendilerine indirilmiş olanı gerektiği şekilde uygulasalardı elbetteki hem üstlerinden hem ayaklarının altından rızıklanacaklardı. İçlerinde orta yolu izleyen bir topluluk var. Ama onların çoğunluğunun yapmakta olduğu ne kadar da kötü!” (Mâide Suresi 5:66)

“De ki: ‘Ey Ehlikitap! Siz, Tevrat’ı, İncil’i ve Rabbinizden size indirileni tam uygulamadıkça hiçbir şey değilsiniz.’ Rabbinden sana indirilen, onlardan birçoğunun küfür ve azgınlığını elbette artıracaktır. Küfre batan topluluk için tasalanma artık.” (Mâide Suresi 5:68)

“…[hatırla] Sana kitabı, hikmeti, Tevrat’ı, İncil’i öğretmiştim…” (Mâide Suresi 5:110)

“…Allah’ın; Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da kendi üzerine hak olarak yazdığı bir vaattır bu.” (Tevbe Suresi 9:111)

“… Bu onların Tevrat’taki nitelikleri. İncil’deki nitelikleri de şöyle: Tıpkı bir ekin ki filizini çıkarmış, o filizi kuvvetlendirmiş. Filiz kalınlaştı, gövdesi üzerine dikildi.” (Fetih Suresi 48:29)

Kur’an’da Kutsal Kitap’a gönderme yapan bütün ayetlerde göreceğimiz kalıp, “İncil”den tek başına bahsedilmemesidir, öncesinde Tevrat’ın adı geçer. Ancak bu kalıbın tek bir istisnası vardır.

“Sonra onların eserleri üzere, resullerimizi art arda gönderdik. Meryem’in oğlu İsa’yı da onların ardınca gönderdik. Ona İncil’i verdik; ona uyanların gönüllerine şefkat ve merhamet koyduk.” (Hadîd Suresi 57:27)

Bununla birlikte kalp hâlâ aynıdır çünkü bu peygamberlerden nerede bahsedilir? Cevap, Tevrat’tadır.

Burada şu soru akla geliyor: Kur’an’da Tevrat ve İncil’den bahsedilirken neden böyle bir yol izlenir? Kur’an’ın bizi düşünmeye yöneltmek istediği önemli bir şey mi var? Evet, önemli bir şey var. Kur’an bize adeta Tevrat’ı öğrenmeden İncil’i anlayamayacağımızı söyler. Aynısı Tevrat için de geçerlidir, İncil’deki büyük resmi bilmeden Tevrat da anlaşılamaz. Esasında Tevrat ve İncil’in mesajları tektir. Tevrat ve İncil, bizi doğru yola yöneltmek isteyen Tanrı’dan gelen bir işarettir.

İsa Mesih (esenliği üzerimize olsun) şöyle demiştir: “Kutsal Yazılar’ı araştırıyorsunuz. Çünkü bunlar aracılığıyla sonsuz yaşama sahip olduğunuzu sanıyorsunuz. Bana tanıklık eden de bu yazılardır!” (İncil, Yuhanna 5:39) İsa Mesih, Tevrat kendisine tanıklık ettiği için bizi onu incelemeye teşvik eder ve bunu şu sözlerle vurgular: “Sonra onlara şöyle dedi: ‘Daha sizlerle birlikteyken, “Musa’nın Yasası’nda, peygamberlerin yazılarında ve Mezmurlar’da (Zebur) benimle ilgili yazılmış olanların tümünün gerçekleşmesi gerektir” demiştim.’” (İncil, Luka 24:44) Size söyleyeyim: “Kutsal Yasa’yı ya da peygamberlerin sözlerini geçersiz kılmak için geldiğimi sanmayın. Ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim. Size doğrusunu söyleyeyim, yer ve gök ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasa’dan ufacık bir harf ya da bir nokta bile yok olmayacak.” (İncil, Matta 5:17-18)

İncil şöyle öğretir: “Kutsal Yazılar’ın tümü (Tevrat, Peygamberler, Mezmurlar (Zebur) ve İncil) Tanrı esinlemesidir ve öğretmek, azarlamak, yola getirmek, doğruluk konusunda eğitmek için yararlıdır. Bunlar sayesinde Tanrı adamı her iyi iş için donatılmış olarak yetkin olur.” (İncil, 2. Timoteos 3:16-17) “Peygamberlerin sözleri bizim için daha büyük kesinlik kazandı. Gün ağarıp sabah yıldızı yüreklerinizde doğuncaya dek, karanlık yerde ışık saçan çıraya benzeyen bu sözlere kulak verirseniz, iyi edersiniz. Öncelikle şunu bilin ki, Kutsal Yazılar’daki hiçbir peygamberlik sözü kimsenin özel yorumu değildir. Çünkü hiçbir peygamberlik sözü insan isteğinden kaynaklanmadı. Kutsal Ruh tarafından yöneltilen insanlar Tanrı’nın sözlerini ilettiler.” (İncil, 2. Petrus 1:19-21) Bütün bunlar Tanrı’dan gelen işaretlerden biri oldukları için Tevrat ve İncil’in, her türlü başkalaştırma, çarpıtma ve değiştirmeye karşı korunan Zikir (Hatırlatıcı), Furkan, Levh-i Mahfuz (Korunmuş Kitap/Levha) ve Kelimetullah (Tanrı’nın Sözü) olduğu konusunda hiçbir şüpheye yer bırakmaz.

Daha Fazla İçerik
Kutsal Kitap neden Tanrı’yı Baba olarak adlandırır?
Türkçe