Kutsal Kitap, Kur’an ve Hadis’te yer alan en güçlü inanışlardan biri, İsa Mesih’in yakın zamanda gökten yeryüzüne inişidir. İslami literatürde bununla ilgili kullanılan en yaygın ifade olan “İsa’nın nüzûlü”, dünya tarihinin en büyük işaretlerinden olarak kabul edilir: “Hiç kuşkusuz o (İsa), kıyamet saati için bir bilgidir. O halde sakın o saat hakkında şüpheye düşmeyin; bana uyun. Dosdoğru yol budur.” (Zühruf Suresi 43:61)
İbn Cüzey, bu ayetin ilk anlamının, İsa’nın Kıyamet Saati’nin bir işareti ya da önkoşulu olduğunu söyler. Bu ayetin, ahir zamanlarda İsa’nın yeryüzüne döneceğinin açık bir göstergesi olduğunu söyleyebiliriz. Bunun nedeni, İsa’nın Kur’an’ın vahyinden altı yüzyıl önce yaşamış olmasıdır. Sonuç olarak, O’nun ilk gelişini Kıyamet Günü’nün işareti olarak yorumlayamayız. Bu ayetin gerçekte belirttiği nokta İsa’nın zamanın sonuna doğru, başka bir ifadeyle Kıyamet Günü’nden önceki son zaman diliminde dünyaya geleceğidir ve bu olay Kıyamet Günü’nün bir işareti olacaktır.
Ayetin Arapçası, “O, kıyamet saati için bir bilgidir…” der. Bazılarına bu ayette “o” zamiri Kur’an’a atfen kullanılmıştır. Bununla birlikte öncesindeki ayetler İsa Mesih’ten söz eder: “Meryem’in oğlu, kendisine nimet verdiğimiz ve İsrailoğullarına örnek yaptığımız bir kuldu.” (Zühruf Suresi 43:59)
Sahih-i Müslim’de ayrıca İsa Peygamber’in kıyamet günü insanların arasına ineceğini bildiren hadislerin tevatür derecesine ulaştığı söylenir, yani bu olay her nesilde o kadar çok insan tarafından anlatılmıştır ki doğruluğu konusunda en ufak şüpheye yer yoktur ve Diriliş Günü’nün başlıca alametlerinden biri olarak kabul edilir. (Sahih-i Müslim 2/58)
Huzeyfe bin Esid el-Gıfari şöyle anlatır: “Biz (kıyamet hakkında) müzakere ederken Hazreti Muhammed apansız çıkageldi. ‘Neyi müzakere ediyorsunuz?’ diye sordu. Biz de, ‘Kıyameti müzakere ediyoruz’ diye karşılık verdik. Peygamber, ‘Siz daha evvel on alameti müşahede etmedikçe asla kıyamet kopmayacaktır,’ buyurdu. Ve şunlardan bahsetti: ‘Duhan, Deccal, Dabbetu’l Arz, Güneş’in batıdan doğması, Meryem oğlu İsa’nın (gökten) inmesi, Ye’cüc ve Me’cüc’ün çıkması, biri doğuda, biri batıda, biri de Arap Yarımadası’nda olmak üzere üç ‘husuf’, yani arzın çökmesi. Bu alametlerin sonuncusu ise Yemen’den çıkıp da insanları toplantı yerlerine doğru önüne katarak süren bir ateştir.’” (Sahih-i Müslim)
İsa Mesih’in geleceği zamanın Allah’ın değişmez iradesine bağlı olduğu konusunda yorumcular fikir birliği içindedir. Genel olarak İsa’nın, Deccal’i ve bütün ordusunu yok edeceği yer olan Ortadoğu’ya ineceği kabul edilir. O’nun çarmıhta öldüğü inancına dayanan her türlü yanlış bilginin ebediyen karşısında duracak bir bildiri olarak haçı kıracaktır. Domuzu öldürecek ve domuz etini bütün dünyada yasak edecektir. İslam yerine kendi dinlerine bağlı kalan gayri Müslimlere dayatılan cizyeyi (vergi) kaldıracaktır çünkü kıyamet günü herkesten İslam’ı benimsemesi isteneceği için vergi lüzumsuz olacaktır.
Daha önce bilinmeyen bir barış ve bolluk çağı başlatacak ve dünyaya kırk yıl hükmedecektir; dünya halkları birleşecek ve herkes Müslüman Mesih’e inanacaktır. Adaletli bir yönetici ve adil bir yargıç olacak ve Kur’an ve Hadis’e göre hareket edecek ve diğerlerine yol gösterecektir. Ayrıca insanların önünde durup namaz kıldıracaktır. Bu dönemde İslam dışındaki dinlerin hepsi yok olacak ve Cihad sona erecektir. Mal bolluğu olacak, zekât (titre) ve sadaka (bağış) kabul edecek yoksul kalmayacağı için bunlar da son bulacaktır! O’nun zamanında dünyada barış, uyum ve dinginlik hüküm sürecektir. Yedi yıllık bir dönem boyunca husumet görülmeyecek; bütün kalpler para hırsı, haset, nefret, kötülük ve kıskançlıktan arınacaktır. Kırk yıl kimse hastalanmayacak ya da ölmeyecek; yılanlar, akrepler ve yaban hayvanları kimseye zarar vermeyecek, develer aslanların arasında otlayacak, çitalar büyükbaş hayvanlarla ve çakallar keçilerle dolaşacaktır. İsa evlenecek, çocukları olacak ve kırk yıl sonra ölecek ve Medine’de Hz. Muhammed, Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’in yanına defnedilecektir.
İslam’ın üstünlüğünü kalıcı hale getirme çabası içinde geleneklerle bir sistem geliştirilmiştir; İslam zafer kazanırken bir zamanlar bir vahiy almış ama o vahye karşı gelmiş ya da onu yozlaştırmış olan diğer dinler yok olacaktır. Gelenekler Kur’an’dan yola çıkarak “bu dünyada ve ötekinde muteber” ama ölümlü ve Muhammed ve bütün insan soyu gibi ölecek olan Müslüman Mesih’i geliştirmiştir.
Kutsal Kitap, O’nun benzersiz bir kişi olduğunu, bir kez öldüğünü (İbraniler 9:28), bir daha asla ölmeyeceğini, şu anda cennette görkemle oturduğunu ve Kral olarak döndüğünde herkes O’nun önünde diz çökerken O’nun erdemli bir krallığa öncülük edeceğini açık şekilde anlatır (Filipililer 2:5-11).
Bu çatışma insanlık tarihinin önemli bir cephesi olacaktır çünkü Kur’an, Hıristiyanlıktaki bu anlam sapmalarını tekrar tekrar ifşa etti ve onun Hıristiyan inancını takip edenlere yaptığı ciddiye alınmaya uyarılar kıyamet günü onaylanacaktır. Gelip kendisiyle ilgili tüm yanlış tasvirleri düzeltecek ve Hıristiyanların nesillerdir bağlılık gösterdiği bu zararlı inanışları ortadan kaldıracak olan İsa’nın kendisi bu meseleyi açıklığa kavuşturacaktır. İsa, katıksız tektanrıcılığı vaaz edecektir.
İsa’nın ikinci gelişi işleri yerli yerine oturtacak ve insanları Dosdoğru Yol’a yöneltecektir. “İsa, açık-seçik kanıtlarla geldiğinde şöyle demişti: ‘Ben size hikmet getirdim ve tartışıp durduğunuz şeylerin bir kısmını size açıklayayım diye geldim. O halde, Allah’tan sakının ve bana itaat edin! Kuşkusuz, Allah hem benim Rabbimdir hem sizin Rabbinizdir. O halde, O’na ibadet edin! İşte bu, dosdoğru bir yoldur.’” (Zühruf Suresi 43:63-64)
Demek ki İsa, Allah’ın Krallığı’nı kurmaya ve insanları temeli Allah’a ibadet etmeye, Allah’tan korkmaya ve İsa Mesih’e itaat etmeye dayanan Dosdoğru Yol’a yöneltmeye geliyor. İsa’nın Allah’la ilişkisinin, bizim Allah’la ilişkimizden farklı olduğunu görmek önemlidir, eğer bizim ilişkimiz de aynı olsaydı “Allah bizim Rabbimizdir” demesi gerekecekti.
Kur’an ve Hadis, İsa’nın (esenliği üzerimize olsun) Gökten İnişi’ni önceden haber vermiştir.
Kur’an, İsa Mesih’in dönüşü (İkinci Geliş) hakkında çok açık konuşur: “Ehlikitap’tan her biri ölümünden önce ona mutlaka inanacaktır. Kıyamet günü de o (İsa), onlar aleyhine bir tanık olacaktır.” (Nisa Suresi 4:159)
Dahası Kur’an, İsa’nın yeryüzüne dönüşünün Kıyamet Günü’nün (Diriliş Günü) önemli bir işareti olduğunu açıklar: “Hiç kuşkusuz o (İsa), kıyamet (Diriliş) saati için bir bilgidir (gelişi). O halde sakın o saat hakkında şüpheye düşmeyin; bana (Allah) uyun. Dosdoğru yol budur.” (Zühruf Suresi 43:61)
İbn Abbas, bu ayetin İsa Peygamber’in dönüşünün Kıyamet’in işareti olduğu anlamına geldiğini söylemiştir. (Müsned-i Ahmed)
Huzeyfe bin Esid şöyle söylemiştir: “Biz (kıyamet hakkında) müzakere ederken Hazreti Muhammed apansız çıkageldi. ‘Neyi müzakere ediyorsunuz?’ diye sordu. Biz de, ‘Kıyameti müzakere ediyoruz’ diye karşılık verdik. Peygamber, ‘Siz daha evvel on alameti müşahede etmedikçe asla kıyamet kopmayacaktır,’ buyurdu. Ve şunlardan bahsetti: ‘Duhan, Deccal, Dabbetu’l Arz, Güneş’in batıdan doğması, Meryem oğlu İsa’nın (gökten) inmesi, Ye’cüc ve Me’cüc’ün çıkması…’” (Sahih-i Müslim)
Hadis bile İsa Mesih’i tarif eder: “Ebu Hureyre’nin rivayetine göre Hazreti Muhammed şöyle buyurmuştur: ‘Onunla (yani İsa Mesih’le) benim aramda peygamber yoktur ve o inecektir. Şu halde onu gördüğünüzde tanıyın. Orta boylu, açık tenlidir. İki parçalı sarımsı bir elbise giymiş olacaktır. Başı adeta üzerinden su damlıyor gibi olacaktır ama ıslak olmayacaktır. İslam uğruna hasımlarla savaşacak, haçı kıracak, domuzu öldürecek ve cizyeyi kaldıracaktır. Allah İslam’ın dışındaki tüm ümmetlere son verecek ve Mesih, Deccal’ı katledecek ve dünyada 40 yıl kalıp ölecek ve cenaze namazını Müslümanlar kılacaktır.’” (Ebu Davud ve Müsned-i Ahmed)
Hadis’teki bazı rivayetlere göre İsa Şam’da, bazılarına göre de Kudüs’te inecektir.
Bazı anlatılar İsa’nın Deccal’ı Lut’ta (İsrail, Tel Aviv yakınında) öldüreceğini bildirirken, diğer anlatılar bunun Taberiye Gölü’ne (Celile Denizi) yakın, Afik yakınında olacağını söyler. El Ahvazi gibi bazı âlimler Lut’un bir şehir ya da yer ismini ima etmediğine, daha ziyade Fitne (çatışma, yargılama ya da musibet) anlamına geldiğine inanır. Mücemmi’ bin Cariye el Ensari’nin rivayetine göre Hz. Muhammed, “Meryem’in oğlu (İsa’yı kastediyor) Lut kapısında Deccal’ı (Mesih’in düşmanı) öldürecek,” demiştir (Tirmizi, Ahmed, Taberani, İbn Hayyan, Ebu Davud Tayalisi). Tirmizi bunu sahih hadis olarak sınıflandırmıştır.
Hadis, İsa Mesih’in Adil Yargıç olarak ineceğini bildirir. Ebu Hureyre’nin rivayetine göre Peygamber, “Canım (kudreti) elinde olan Allah’a andolsun ki, Meryem’in oğlunun (İsa) adil bir hâkim olarak aranıza inmesi hiç şüphesiz yakındır. O, haçı kıracak, domuzu (hınzırları) öldürecek, cizyeyi kaldıracak (Hıristiyanların ve Yahudilerin verdiği vergi çünkü Hıristiyanlık ve Yahudilik son bulacak), mal o denli çoğalacak ki, onu kabul edecek (yardıma muhtaç) hiç kimse olmayacak; tek bir secde, dünya ve içindekilerin tamamından daha hayırlı olacaktır,” demiştir.
Hadis, O’nun zamanında Dünya’ya inecek her türlü manevi ve dünyevi bereketi listeler.
– There will be an abundance in wealth. Wealth will flow like water. People will no longer have to pay Zakat (tax) and Sadaqa(charity).
- Kalplerde ıstırap, haset, fesat ve kıskançlık olmayacak.
- Zararlı her hayvan zararsız hale getirilecek. Develer aslanlarla, kaplanlar sığırlarla gezecek. Küçük bir kız bir aslanı kovalayacak ve bir köpek yavrusunu kovalayan çocuklar gibi onu uzaklaştıracak ve bu aslan ona zarar vermeyecek. Zehirli bütün hayvanlardan zehri alınacak, küçük bir oğlan elini bir yılanın ağzına sokacak ama zarar görmeyecek. Kurt koyunla yaşayacak ve bir çoban köpeği gibi onları koruyacak.
- Dünyada barış, uyum ve huzur hüküm sürecek. İnsanlar tam bir anlaşma içinde olacak, savaşlar bitecek, yeryüzü gümüş bir çanak gibi barışla dolacak ve Hz. Adem’in zamanında olduğu gibi bitki örtüsüyle kaplanacak.
- Toprağın verimliliği öyle bir düzeyde artacak ki bir kayaya ekilen bir tohum filiz verecek. Yeryüzü öyle çok meyve verecek ki, çok büyük bir insan grubu bir salkım üzüm veya bir nar yediğinde doyacak ve kabuğunu şemsiye olarak kullanacaklar.
- Sütte de bereket olacak. Tek bir dişi devenin sütü koca bir insan topluluğunun açlığını bastırmaya yetecek. Bir inek bir kabileye yetecek kadar süt verecek ve bir koyun bütün bir aileyi doyuracak sütü verecek.
- Asla savaşta kullanılmayacakları için atlar ucuz olacak ama toprağı sürmek için onlara ihtiyaç duyulacağından boğalar pahalı olacak.
- İsa’nın gökten inişinden sonra hayat çok güzel ve keyifli olacak ve İsa’nın saltanatı sırasında insanlar Müslüman halife olarak rahat bir şekilde yaşayacaklar. (Müslim ve İbn Mace tarafından aktarılmıştır)
Narrated by (Muslim and Ibn Majah)