Peygamber Daniel'in (SAV) Kitab-ı Daniel'in 7. Bölümündeki Vizyonu

Narratifler, kehanetler ve vizyonlar içeren Peygamber Daniel'in (SAV) Kitabı'nda, dikkat çekici bir bölüm olan 7. Bölümde, Peygamber Daniel (SAV) Allah'tan (Subhanahu Wa Taalla - SWT) bir peygamberlik vizyonu alır. Bu vizyon, gelecek olaylar hakkında önemli içgörüler sunar ve Allah'ın (SWT) nihai egemenliğini vurgular.

Bölüm, Peygamber Daniel'in (SAV) gece gördüğü dört güçlü canavarın denizden çıkışını anlatarak başlar. Peygamber Daniel (SAV) şöyle der: "Gördüm ki gece vakti rüyamda, göklerin dört rüzgarı büyük denizi kışkırtıyordu. Denizden dört büyük canavar çıktı, birbirinden farklıydılar" (Daniel 7: 2-3). Bu vizyon, aynı Kitap'ta yer alan 2. Bölümde bahsedilen Kral Nebukadnezar'ın Rüyası ile ilişkilidir.

Bu vizyonda, dört canavar dört ardışık dünya imparatorluğunu temsil eder: Babil, Medo-Pers, Yunanistan ve Roma. Peygamber Daniel (SAV) 17. ayette açıkladığı gibi, "Dört olan büyük canavar, yeryüzünden çıkan dört kraldır." Bu anlayış, tarihsel kanıtlarla uyumludur ve 2. Bölümde bulunan peygamberlik çerçevesine karşılık gelir.

Her bir canavarı ve önemini inceleyelim:

  1. İki kanatlı Aslan - Daniel 7: 4

(Babil - M.Ö. 605 ila 539)

İlk canavar, Nebukadnezar'ın en iyi bilinen hükümdarı olduğu Babil krallığını temsil eder. Peygamber Daniel'in (SAV) Kitabı'nda, Babil, kralın rüyasında görülen heykelin altın başıyla simgelenir. Babil, muazzam zenginliğiyle ünlüydü. Aslan, hayvanların kralını simgeleyerek Babil'le ilişkilidir, kartalların kanatları ise hızlı fetihlerini temsil eder. Ancak, kehanet, kanatların koparılacağını gösterir, bu da Babil'in gücünün alınacağını simgeler.

  • Ağzında 3 kaburga olan Ayı - Daniel 7: 5

(Medo-Pers - M.Ö. 538 ila 331)

İkinci canavar, Medo-Pers İmparatorluğu'nu temsil eder, Medyalılar ve Persler arasındaki birlikle oluşmuştur. Bu imparatorluk Babil'ı fethederek güç kazanmıştır. Peygamber Daniel'in (SAV) Kitabı'nda, Medo-Pers, heykelin gümüş gövde ve kollarıyla temsil edilir. Metin bu canavarı, imparatorluğun zalimliğini simgeleyen et yiyen bir canavar olarak tanımlar. Ağzında bulunan üç kaburga, Libya, Mısır ve Babil topraklarını temsil eder ve bu bölgelerin açgözlülükle ve şiddetle fethedildiğini gösterir.

  • Dört Kanatlı ve Dört Başlı Leopar - Daniel 7: 6

(Yunanistan - M.Ö. 331 ila 168)

Üçüncü canavar, Büyük İskender'in liderliğindeki Yunan İmparatorluğu'nu temsil eder. Bu leopar, dört kanatlı olarak tasvir edilir, Yunan fetihlerinin inanılmaz hızını simgeler. "Büyük" olarak bilinen İskender, geniş bölgeleri fetheden yetenekli bir askeri stratejistti. Peygamber Daniel'in (SAV) Kitabı'nda, Yunanistan, heykelin tunç karın ve uyluklarıyla temsil edilir. İskender'in erken ölümünden sonra, imparatorluğu dört generali arasında paylaşıldı ve bu generaler leoparın dört başını temsil eder.

  • Demir dişli ve 10 boynuzlu Korkunç ve korkunç canavar - Daniel 7: 7

(Roma - M.Ö. 168 ila M.S. 476)

Dördüncü canavar Peygamber Daniel'i (SAV) çok şaşırtır, çünkü vahşi ve korkunçtur. Demir dişlere sahiptir, bu da kurbanlarını parçalayıp yiyebilme yeteneğini temsil eder. Bu krallık, gücün yoğunlaşmasıyla işaret edilen on boynuzla tasvir edilir. Peygamber Daniel'in (SAV) Kitabı'nda, Roma, heykelin demir bacaklarıyla temsil edilir. Roma egemenliği dönemi, şiddet ve zulümle karakterize edilmiştir. On boynuz, imparatorluğun sonunda on ulusa bölüneceğini ve modern Avrupa'nın ortaya çıkacağını gösterir.

Ayrıca, on boynuzun arasında Peygamber Daniel (SAV), üç boynuzu söken başka bir boynuz görür. Bu küçük boynuz, bir insanın gözleri ve ağzı olan ve kibar sözler ve küfürler söyleyen birini simgeler (Daniel 7: 8-11). Bu boynuz, Roma'nın dini yönünü temsil eder. Bölüm, bu dini gücün kendini Allah'ın yerine koymaya, zamanları ve kanunları değiştirmeye ve inançlıları zulmetmeye çalışacağını gösterir.

Vizyonun devamında, Peygamber Daniel (SAV) "Mukaddes Varlık"ı (yani Allah'ı (SWT) ifade eden bir ifade, O'nun Egemenliği ve Sonsuzluğunu gösteren) ateşli bir taht üzerinde otururken görür ve yargı başlar (ayet 9-10). Bu sahne, Allah'ın (SWT) ulusların ve bireylerin kaderi üzerinde hükmettiği göksel yargıyı temsil eder.

Further, Prophet Daniel (PBUH) sees the Son of Man coming with the clouds of heaven to the Ancient of Days, as he says, “I was watching in the night visions, and behold, One like the Son of Man, coming with the clouds of heaven!” (verse 13). This Son of Man refers to Isa Al-Masih (His peace be upon us), who will receive dominion, glory, and an everlasting kingdom (verse 14). This event points to Isa’s (His peace be upon us) second coming to Earth and the establishment of an eternal kingdom that will triumph over the kingdoms of this world, and all evil will be destroyed.

Dahası, Peygamber Daniel (SAV) Göksel Varlık'ı, "Göksel Bulutlarla gelen İnsan Oğlu"nu görmektedir, çünkü şöyle der: "Gördüm ki gece vakti rüyamda, Göksel Bulutlarla gelen İnsan Oğlu var!" (ayet 13). Bu İnsan Oğlu, İsa Al-Mesih'e (O'nun üzerimize selamı olsun) atıfta bulunur, O, hükümdarlık, ihtişam ve sonsuz bir krallık alacaktır (ayet 14). Bu olay, İsa'nın (O'nun üzerimize selamı olsun) dünyaya ikinci gelişine ve bu dünyanın krallıklarının üstesinden gelerek tüm kötülüğün yok edileceği sonsuz bir krallığın kurulmasına işaret eder.

Bu peygamberlik rüyasının büyük önemi vardır ve dünya tarihinde Allah'ın (SWT) sadakatini ve egemenliğini gösterir. İnananlara, karşılaşabileceğimiz zorluklara rağmen, Allah'ın (SWT) nihai zaferinin kesin olduğunu ve Isa Al-Masih'in (O'nun üzerimize selamı olsun) hükümdarlığı altında sonsuz bir krallığın kurulacağını umut verir.

Daha Fazla İçerik
Tevrat’ta “Tanrı’nın Oğlu” Doktrini
Türkçe